Meme Büyütme Ameliyatı

Meme kadınlığı simgeleyen en önemli organlardan biridir. Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak memelerin tek ya da çift taraflı gelişme geriliği ya da gebeliği takiben kilo verme sonucu, memelerin hacmi normalden daha küçük olabilir. Bu gibi durumlarda memeyi, büyütmeye ve dolgunlaştırmaya yönelik yapılan girişimler ile daha dolgun, daha iri, estetik olarakdaha güzel görünümlü meme oluşturmak mümkündür.

Büyütmenin oranı, kişinin arzusu, mevcut memenin durumu ve göğüs kafesinin ölçüleri dikkate alınarak belirlenir. Dolgunluğunu yitirmiş, gevşemiş ve ileri derecede sarkmış olan memelere, tek başına protez yerleştirme ameliyatı uygulandığında memede yeterli dikleştirme sağlanamayabilir. Bu durumda ek olarak uygun yerlerden deri fazlalıkları çıkarılarak meme başı olması gereken  daha üst seviyeye çıkarılır. Bu uygulamada sadece meme protezi konmasına göre daha fazla iz kalacaktır.

Göğüsler, meme dokusu altına yerleştirilen ve genellikle silikon yapısında olan meme protezi ile büyütülmektedir. Meme büyütme ameliyatı için başvurulan hastalar genellikle ulaşmak istedikleri meme  büyüklüğünü tarif etmede güçlük çekerler. Sıklıkla, istedikleri sütyen numarasını söylerler (85,90 gibi). Ancak çeşitli sütyen markaları, farklı büyüklükte olabilir. Ayrıca 85 veya 90 gibi ölçüler hastanın göğüs kafesi çapı ile ilgili olduğundan genellikle sütyen numarası değişmeyerek buna karşılık  ile ilgili olduğundan genellikle sütyen numarası değişmeyerek buna karşılık ‘cup size’ denilen A,B,C,D harfleri ile ifade edilen boyutlar değişecektir.

A harfi en küçük meme boyutunu ifade etmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesinde hastanın beklentisinin çok iyi saptanması, bunun yanında olabilecek farklı büyüklükler ve sebepleri (örneğin küçük yaşlardan beri çok küçük olan göğüslerin çok fazla büyütülmesi bir ameliyatta mümkün olmayabilir çünkü derinin belirli bir oranda esneme kabiliyeti vardır, bu toleransın çok zorlanması, komplikasyona -  dikiş açılması, kapsül kontraktürü gibi yol açabilir). Eğer derinin tolerasından daha büyük çapta bir meme beklentisi varsa bu durumda başka metodlar uygulanır.

Meme büyütme ameliyatı olacak hasta ameliyat öncesi aspirin almamalı, vücudun her hangi bir yerinde enfeksiyon olmamalıdır. Kırk yaşın üzerindeki hastalarda özellikle ailede meme kanseri hikayesi varsa ameliyattan önce mamografik inceleme yapılmalıdır.

Ameliyata karar verildikten sonra, hasta ile ayrıntılı bir görüşme yapılıp hastanın beklentileri belirlenir. Ameliyatın riskleri anlatılır. Aspirin alımı ameliyattan 10 gün önce kesilmelidir. Ayrıca yine sigara içiliyorsa, 10 gün önce kesilmelidir.Meme protezinin,kansere neden olmadığı birçok yabancı bilimsel araştırmalarda saptanmıştır. Bu araştırmalarda, 20-30 yıl gibi uzun süreler takip edilen hastalar incelenmiş ve meme protezi konulan hastalarda normal kadınlara göre meme kanseri oluşma oranı farklı çıkmamış hatta biraz daha düşük olduğu belirlenmiştir. Aynı ameliyatta karın germe ameliyatı da yapılacak ise, bu durumda meme etrafı veya üzerinde herhangi bir kesi yapılmasına gerek kalmaz. Karın germe için yapılan göbek altındaki kesiden meme altındaki kesiden meme altına ulaşarak protezler yerleştirilebilir.

Meme büyütme ameliyatı tecrübeli bir Plastik Cerrah tarafından yapıldığında, komplikasyon olasılığı çok düşüktür. Komplikasyonlar (istenmeyen sonuçlar) arasında, infeksiyon (iltihaplanma) ve kanama sayılabilir. Ameliyattan sonrası en fazla rastlanan problem, kapsük kontraktürüdür. Her silikon protez uygulamasında, konulan yabancı madde olduğu için vücut bu madde etrafında kapsül adlı kılıf oluşturur. İstenilen sonuç bu kapsülün ince ve protezin bir miktar hareketine müsade edecek gevşeklikte olmalıdır. Protez etrafında oluşan kapsül, memeyi sertleştirir, ağrıya neden olabilir ve memenin doğal görünümünü önler. Meme küresel bir şekil alabilir. Kapsülün hastayı aşırı rahatsız etmesi durumunda, ikinci bir cerrahi girişim ile kapsül çeşitli yerlerinden kesilerek zayflatılır veya tamamen çıkarılır. Çok nadiren protez yuvasında infeksiyon olabilir. Bu durumda öncelikle antibiotiklerle tedavi yapılır. İnfeksiyonun devamı halinde protezin çıkarılması ve değiştirilmesi gerekebilir. Yine çok nadiren ameliyat sonrası meme başlarında hassasiyet, his azalması veya tamamen his kaybı olabilir. Bu belirtiler zamanla azalarak geçer. Çok nadiren kalıcı olabilir. Meme protezi, gebeliği, süt emzirmeyi önlemez.

Meme protezi ancak delici cisim batması sonucunda çok nadiren yırtılabilir, delinebilir veya içindeki jel maddeyi sızdırabilir. Bu durumda protez değiştirilir. Meme protezi kansere neden olmaz. Ancak, daha sonra oluşabilecek kitle durumlarında, mamografi çekilmesini güçleştirebilir.

Ameliyat, genel anestezi altında yapılır. Protez yerleştirilmesi için kullanılacak kesi yeri meme başının etrafı, meme alt çizgisinden veya koltuk altından yapılabilir. Meme altından yapılırsa iz daha belirgin olabilir. İzin en aza indirgenmesi için çok ince dikişler kullanılır. Meme başının etrafından yapılan keside renk değişimi bölgesi olduğu için iz çok daha belirsiz olmaktadır. Cebin uygun büyüklükte hazırlanması daha sonra oluşabilecek kapsülün minimal kalınlıkta ve yeterli gevşeklikte olmasını sağlamaktadır. Kesinin meme başı etrafından yapılabilmesi için memebaşı halkasının belli bir çapta olması gereklidir. Çap yetersiz ise kesinin meme altından yapılması tercih edilebilir.

Ameliyat sonrası birkaç günde pansuman sargısı azaltarak sütyen takılır. Bir iki hafta süreyle meme etrafında yanma hissi olabilir. 2-3 hafta meme fiziki temas hassas ve ağrılı olabilir. Bu durum en fazla 3-4 hafta sürer. Dikişler cilt altı ve kendi kendine eriyebilen cinsten konur. Dikiş izleri 6 hafta kadar pembe kalabilir, sonra yavaş yavaş beyazlaşır.

Son zamanlarda çok sayıda hasta üzerinde yapılan araştırmalarda, meme protezinin kas arkasına konmasıyla kas önüne konması arasında kapsül oluşumu yönünden önemli fark olmadığı bildirilmiştir. Bunun nedeni silikon protezin yapım teknolojisinin iyileşmesine bağlanmaktadır. Ayrıca gelişen farklı ameliyat yöntemleri ile daha az doku zedelenmesi, sonuçların daha iyileşmesini sağlamaktadır.

Meme Küçültme (Reduction Mammaplasty)

Meme dokusunda doğum, emzirme, kilo alıp verme ve yerçekimi nedenleri ile zamanla sarkma ve deformasyon oluşmaktadır. Reduction mammaplasty adı ile de bilinen göğüs küçültme ameliyatı gereğinde fazla büyüklükteki gögüslerin yarattığı rahatsızlıkları gidermek amacıyla fazla gögüs yağlarını meme dokusunu ve deriyi alarak göğüs bedeninin vücud ile orantılı bir boyuta getirilmesidir.

Çok büyük göğüsler kadınlarda hem sağlık sıkıntılarına hem de duygusal problemlere yol açar. Çok büyük göğüs dokusunun ağırlığı aktif bir yaşam sürdürmeyi engelleyebilir. Çok büyük ve sarkık göğüslere sahip olmanın yarattığı duygusal rahatsızlık ve farkındalık bir çok kadın için yaşanan fiziksel rahatsızlık kadar önemlidir. Meme küçültme operasyona, büyük gögüslerden dolayı toplum içine çıkmaktan çekinenler, bel, boyun, sırt ağrısı olanlar, ağır, sarkık göğüs ve göğüs başı olanlar, bedenine oranla çok büyük göğüsleri olanlar, göğüs alt bölgesinde pişikleri olanlar, sütyen askıları omuzlarda derin izlere yol açanlarda, göğüslerin büyüklüğü ve ağırlığından dolayı hareketlerinde kısıtlılık çekenler veya rahat hareket edemeyenler, memeleri büyük ve eşit olmayanlar aday olan kadınlardır.

Memenin büyüklüğüne ve sarkıklığın miktarına göre uygulanbilecek birkaç teknik mevcuttur. Ameliyat genellikle göğüslerde açılan kesilerle fazla yağ, meme dokusu ve derinin alınması ile yapılır. Bazı vakalarda ameliyat liposuction ile kombine edilir. Ayrıca göğüs küçültme için sadece liposuction da kullanılabilir. Kullanılacak teknik kişiye özel ve göğüslerin ulaşılmasını istenilen boyuta bağlı olacaktır.

Tekniğe bağlı olarak hastanın ameliyat sonrası meme başının duyusu ve çıkarılan meme dokusuna bağlı olarak da emzirme yeteneği etkilenecektir. Bu nedenle doğum yapmamış ve yapma olasılığı olanlarda bu ameliyata karar verilirse de dikkatli planlama yapılmalıdır. Meme küçültme ameliyatlarında ameliyat öncesi plan ve planlanan tekniğin çizimi ameliyat kadar önemlidir. Bu ameliyatlarda hasta ile ameliyat öncesi mutlak konuşulması gereken konu ameliyat sonrası oluşacak iz miktarıdır. Ameliyat sonrası genellikle, 3 tip iz kalmaktadır.

  • 1- Meme başı çevresi ile sınırlı iz
  • 2- Meme başı çevresi ve meme başından meme altı katlantısına kadar uzanan iz
  • 3- Meme başı  çevresinden geçen meme altı katlantısına uzanan ve meme altı katlantısının da bir

bölümünü tutan ters T şeklinde iz operasyon sonrası oluşan izler zamanla azalır ve 6 ay 1 yıl içinde iyice hafif hale gelir.

Ameliyatta özellikle altta kalan meme dokusu azaltılır, dikleştirilir ve şekil verilir. Bazı özel durumlarda aşırı derecede sallanan büyük göğüslerde meme ucunun ve areolanın tamamen çıkarılması ve daha yüksek bir seviyeye yerleştirilmesi gerekir. Göğüs küçültme ameliyatından sonra şişlikler zamanla azalacaktır ve ameliyat izleri daha makbul seviyeye ulaşacaktır. Göğüs küçültme ameliyatından sonra hamilelik ve fazla kilo alımı sonuçları olumsuz etkiliyebilir.

Meme küçültme ameliyatları genel anestezi ile yapılmakta olup yaklaşık 3 saat sürer. Dikişler ameliyat sonrası alınmaz. Hastaya ameliyat sonrası özel sütyen giydirilir. 1 - 1.5 ay ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Hasta ikinci haftadan sonra normal yaşantısına dönebilir. Hasta göğüs küçültme ameliyatı ile birlikte göğüslerin büyük olmasından dolayı yaşanan ağrılar ve fiziksel aktiviteler’ deki kısıtlanmalardan kurtulacaktır. Yeni görünümü özgüvenini olumlu anlamda etkileyecektir.

Meme Dikleştirme Ameliyatı (Mastopexy)

Kadınların memeleri zaman içinde kilo alıp verme, emzirme, gebelik, kalıtım, yaşlanma ve yer çekimi nedeniyle genç biçimini ve sıkılığını kaybeder ve deri elastikiyetinin kaybolması sarkmaya neden olur.

Meme dikleştirme ameliyatları genellikle meme dokusunun yeterli miktarda olduğu ancak memenin sarkık olduğu biçimini ve hacmini yitirdiği ve göğüs uçlarının göğüs katlantı çizgisinin altında olması ayrıca göğüs uçlarının ve areolanın aşağıya doğru bakması, deride gerilme ve areolada genişleme ve göğüslerin biri diğerine göre daha aşağıda olduğu durumlarda uygulanır. Burada deri fazlalıklarının alınarak göğüs konturunu çevreleyen dokunun sıkılaştırılması ile göğüslerin yeniden şekillendirilip dikleştirildiği bir ameliyattır. Bu tip ameliyatlarda farklı kesi çeşitleri ve teknikleri ile yapılır.

Areola çevresinden açılan kesi,Areola çevresinden ve areoladan aşağıya doğru açılan kesiler ve areola çevresinden ve hem aşağıya hem de yanlara doğru açılan kesiler. Teknik açısından kararı göğüs büyüklüğü ve biçimi meme uçlarını çevreleyen areolanın büyüklüğü ve pozisyonu göğüsteki sarkmanın derecesi ve cilt elastikiyeti ve kalitesi ile beraber deri fazlalıklarının miktarı belirler.

Çoğunlukla meme başından yapılan bir kesi ile gerçekleştirildiği için ameliyat sonrası iz meme çevresinde hafif şekilde kalır. Memedeki sarkıklık çok fazla ise meme başından yapılan kesi yeterli olmayacağı için meme başından meme altı katlantısına kadar uzanan bir iz oluşabilir. Kesiler açıldıktan sonra alttaki göğüs dokusu kaldırılır göğüsün daha sık olması sağlanır ve konturu düzeltilir. Göğüs ucu ve çevresi daha doğal bir yüksekliğe oturtulur. Göğüs şekillendirip deri fazlalıkları alındıktan sonra kalan deri kesileri kapatılır. Ameliyat izleri zamanla belirgin biçimde iyileşir.

Meme dikleştirme ameliyatlarının bir şekli de hem küçük hem de sarkık memelerde uygulanan meme dokusunun toparlanması ile birlikte küçük bir boy protez yerleştirilmesidir. Bu ameliyat meme başından yapılmaktadır. Meme dikleştirme ameliyatları genellikle genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi 2.5 saat civarındadır. Hasta aynı gün taburcu edilebilir. Hasta ameliyattan sonra özel destekleyici sutyen takmaya başlar ve bir hafta sonra günlük normal yaşantısına dönebilir. 1-1.5 ay ağır egzersizlerden kaçınmalıdır.

Meme dikleştirme ameliyatları süt vermeyi engellemez. Göğüs dikleştirme ameliyatının nihai sonuçları bir kaç ay içinde ortaya çıkar. Ameliyat sonuçlarının uzun ömürlü olması için sağlıklı yaşam ve kilonun korunması şarttır. Göğüs dikleştirme ameliyatı daha genç ve dik göğüs profili yaratarak genel görünümde düzelme sağlar.

Jinekomasti (Erkeklerde Meme Küçültme Ameliyatı))

Jinokomasti, erkeklerde görülen memelerin aşırı büyümesidir. Her hangi bir hastalık zemini olmayan jinekomasti genellikle yeni doğanlarda, ergenlik ve yaşlılık dönemlerinde ortaya çıkar. Yenidoğanlarda anneden bebeğe geçen hormonlar nedeniyle %60 oranında geçici ele gelen meme dokusu olabilir. Ergenlik jinokomasti, 14-15 yaş arası genç erişkinlerde %64 oranda yaklaşık 1-2 sene sürebilir. Bu oran orta yaşta %30 ve yaşla birlikte artış göstermektedir. Ayrıca Jinekomasti erkeklerde duygusal rahatsızlığa de neden olur, özgüveni zedeler. Ergenlikte görülen jinekomasti’ de her iki tarafta yaklaşık 2-2,5 cm çapında meme büyümesi olur. Jinekomasti tek taraflı olmakla birlikte, çift taraflı, değişik büyüklükte olabilir.

Jinekomasti çoğunlukla bulgu vermez. Bazen memelerde açı ve hassasiyet ortaya çıkabilir.  Hastanın öyküsünde genelde memelerde büyümenin ne zaman başladığını hassasiyet ve acının olup olmadığını, hastanın ilaç tedavisi altında olup olmadığı, kilo problemi yaşayıp yaşamadığı karaciğer, tiroit hastalığı hakkında sorular sorulur. Jinekomastiye neden olan bazi ilaçların başında kadın hormonları. mide, kalp ve akciğer hastalıklarında kullanılan ilaçlar gelmektedir. Ergenlik süresince jinekomasti kendi kendine 2 sene içinde küçülür. İlaca bağlı jinekomastide ilaç kesilince jinekomasti geriler. Ancak uzun süreli jinekomasti varlığında kendi kendine küçülmesi beklenemez.

Yalancı Jinekomasti ise erkek memesinde yağ depolanmasına bağlı gelişen meme büyümesidir. Her iki tarfata olan bu durumda meme dokusunda artış olmaz. Jinekomasti tedavisinde önce bazı laboratuar testleri  (hormonlar, tiroit, karaciğer ve böbrek fonksiyon) yapılır.

Jinekomastinin medikal tedavisinde bazı ilaçlar hastalarda jinekomastiyi geriletebilir. Cerrahi tedavi ise iki senden fazla meme büyümesi yaşayan genç erişkinler, uzun süre jinekomasti varlığına bağlı doku sertleşmesi yaşayan erkeklere yapılır.

Jinekomastinin cerrahi tedavisinde iki çeşit ameliyat tekniği mevcuttur. Doku eksizyonu denilen meme bezi areolanın altında yarımay şeklinde kesi yapılarak çıkarma işlemidir. Memeyi küçülterek göğüs kafesi konturunda iyileşme sağlanır. Daha büyük jinekomasti vakalarında arolanın posizyonu düzeltilir ve fazla deri çıkarılır. Kesilerin şekilleri duruma özel koşullara ve cerrahi tercihe bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Ameliyat genel anestezi altında veya sakinleştirici ve lokal anestezi ile yapılır. Eğer Jinekomasti yalnızca birikmiş aşırı yağ dopolardan kaynaklı ise sadece liposuction tekniği kullanarak düzeltme sağlanır.

Göğüs çevresinde açılan küçük kesiler ile içeriye kanül sokarak vakumla vücuttan alınır. Jinekomasti’ de bazen hem liposuction hem de doku çıkarma işlemi birlikte yapılır. Kesi izler genelde memenin doğal konturları içinde gizli kalır. Ameliyattan sonra kesiler üzerine bandaj sarılır şişlikleri en aza indirmek ve destek amacıyla bir ay süreyle korse uygulanır. Jinekomasti ameliyat sonuçları şişlerin geçmesi ile kenisini gösterir ve belirgin düzeyde iyileşme sağlanır ve göğüs konturları muntazam hale gelir.

TOP